içinde ,

RESMİ YAZIŞMALARDA MÜNŞEAT

Münşeat Nedir ? sorusuna daha önceki yazılarımızda değinmiş ve münşeat kavramının daha çok kelime kökeni ile anlamı üzerine durmuştuk ancak münşeatları zikrederken pratikte ne için yazıldığına ya da münşeat yazarları olan “münşi”lerin daha çok ne ile uğraştıklarına pek değinme imkanımız olmamıştı.

Bu yazımızda kısaca münşeatların yazılma amacı ve münşeat yazarı olan münşi’lerin daha çok ne gibi işlerle meşgul olduğuna değineceğiz.

Münşeat Nedir ?

Münşeatların kısaca nesir olduğunu daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik; ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus vardır ! O da divan edebiyatındaki  tüm nesirlerin değil de daha çok süslü nesirlerin münşeat olarak ele alınmış olmasıdır.

“Süslü nesir” dediğimiz şey ise adından da anlaşılacağı üzere söz sanatlarının ve kelime oyunlarının sıklıkla kullanıldığı sanat yapma amacının ilk ve yegane hedef olduğu nesirdir. Dolayısıyla münşeatları kaleme alan münşiler söz söylemede hüner sahibi olan insanlardı. Tabi dili kıvrak ve sanatlı olan bu insanlar sadece Osmanlı devletinde değil tüm islam uygarlığında her zaman dikkatleri üzerlerine çekmişti.

Siyaset ve Münşeat

Durum böyle olunca Münşiler devlet kademelerinde kendilerine yer bulmuş ve özellikle devletin resmi yazışmalarında onların bu hünerlerinden faydalanılmıştı. İlk olarak Emeviler döneminde rastladığımız münşeatların ilk yazılış amacının devletin resmi yazışma kurallarının katiplere öğretmek olduğunu biliyoruz. Bilinen ilk münşeat ise Emevî Halifesi II. Mervân’ın kâtibi Abdül-hamîd el-Kâtib’in “Risale ile’l-küttâb” isimli eseridir. 

Yani buradan çıkaracağımız ilk sonuç Emeviler resmi yazışma yapacak olan katillerini münşiler yoluyla eğitiyor olmalarıdır.

Osmanlıda Münşeat ve Rami Mehmet Paşa

Rami Mehmet Paşa , Osmanlıda hem en iyi makamları gören hem de siyasi çekişmelere kurban giderek dibe inen bir siyasetçi ve daha önemlisi münşidir. Özellikle Osmanlı devletinin duraklama ya başladığı yıllarda adeta devleti çekip çevirmesi ile bilinir.

Rami Mehmet Paşa’nın kıvrak dili ve zekası (her ne kadar entrikalara kurban gitse de ) onu bulunmaz bir insan yapmıştır. Öyle ki Osmanlı için sonun başlangıcı kabul edilen Karlofça anlaşmasının müzarekeleri için kıvrak dilinden dolayı Rami Mehmet Paşa seçilmiş ve görüşmelerde yabancı devlet adamlarını bile kendine hayran bırakmıştır. Onun bu özelliklere sahip olmasında münşiliğinin payı yok sayılamaz . Onun münşeat alanındaki en önemli eseri ise “Hülasa i İnşa” adlı yapıtıdır.

Özetle münşeatlar sadece sanat için ortaya konulan sıradan bir eser değildir! Münşeatlar resmi işlerde öğretici bir metin olarak da yeri geldiğinde kullanılmış iken bunların müellifi olan kişiler  ise bu yeteneklerinden dolayı birer diplomat vazifesine layık görülmüştür

Bildiri

Ne düşünüyorsun?

Bir yanıt yazın

OKUMAK AMA NASIL OKUMAK ?

BEŞİĞİN BOŞU