PEYAMİ SAFA KİMDİR ?
Cumhuriyet edebiyatının en önemli roman yazarlarından biridir. Servet i Fünun dönemi şairlerinden olan babası İsmail Safa’nın Sivas’ta sürgündeyken ölmesi, çocukluk döneminin yoksullukla mücadele içinde geçmesine neden olmuştur.
9 yaşında kemik veremine yakalanan sanatçının hayatının büyük bir çoğunluğu hastane köşelerinde geçti. Daha küçük yaşta bir çok zorlukla karşı karşıya kalan Peyami Safa, henüz 13 yaşında iken hayata atılmak zorunda kaldı. İlk olarak Posta Telgraf Nezareti’nde memurluk yapan sanatçı daha sonra öğretmenlik ve gazetecilik yaptı. Asıl geçim kaynağını ise maddi kazanç amacıyla – kendi ifadesiyle – yazmış olduğu eserlerinden kazandı. Sanatçı bu eserlerinde annesinin adı olan Server Bedia‘dan esinlenerek Server Bedii takma adını kullandı.
Edebi Kişiliği
Peyami Safa’nın henüz çocuk yaşlarında yaşamış olduğu sıkıntılı hayat edebi hayatını tamamıyla etkilemiştir. Özellikle çocukken yakalandığı hastalık yazarın psikojisini derinden etkilemiş bu da eserlerinde kendini göstermiştir. Bir nevi kendi hayatını anlattığı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı romanında bu ruh halini en etkileyici şekliyle okura sunmuştur. Bu eser edebiyatımızın en başarılı psikolojik romanlarından biri olma başarısı göstermiştir.
Yazarın hastalıkla geçen yaşamı sadece psikolojisini değil maddi varlığı olan bedenini de etkilemiştir. Daha çocuk yaşta ağır yük altında kalan bedeni gelişememiş, sıska bir insan olarak kalmasına sebep olmuştur. Yine bu durum da sanatçıyı derinden etkilemiş olacak ki Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı romanında kahramanını sıska ve çelimsiz biri olarak tasvir etmiştir. Bu durumu da sevdiği kızı bir başkasına kaptırma nedeni olarak görmüştür.
Peyami Safa, Matmazel Noralya’nın Koltuğu, adlı eserinde de her ne kadar metapsişik konulara yönelse de kahramanını bunalıma giren bir tıp öğrencisi olarak seçmiştir. Bu da sanatçının hastalık ve hastane ile ilgili derin yaşantılarının ne kadar derin olduğunun göstergesidir.
Peyami Safa, psikolojik romanların haricinde polisiye romanları da büyük bir tutku ile kaleme almış, polisiye roman türünün edebiyatımızdaki ilk başarılı örneklerini vermiştir. Bu türde başka örnekleri de olmasına rağmen asıl başarısını Cingöz Recai, serisi ile göstermiştir. Peyami Safa Cingöz Recai , adlı eserini dünyaca meşhur polisiye roman olan Sherlock Holmes‘ten etkilenerek kaleme almıştır.
Edebi İlişkileri
Değişik akım ve insanlardan sürekli etkilenen sanatçı hiçbir zaman kesin bir çizgide bulunmamıştır. Edebi hayatının ilk döneminde Nazım Hikmet”ten etkilenen Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı eserinin ilk baskısını da bu isme ithaf etmiştir. Ancak daha sonra tam bir antikominist , antisosyalist olan sanatçı durumu şu şekilde ifade etmiştir:
Ben Peyami Safa, çeyrek asırdan beri komünizm aleyhine yüzlerce makale ve fıkra yazmış, ilmi kitaplarında ve romanlarında Marksizm, Komünizm ve Bolşevizm aleyhine yüzlerce sayfa bulunan Nâzım Hikmet, Zekeriya ve Sabiha Sertel’lere yardakçılarına ve mahutlara yirmi beş seneden beri devamlı tenkit (eleştiri) ve tezyif (değersiz, adi, bayağı, aşağılık göstermeye çalışma, küçültmek isteme) hükümleri yağdıran, Sovyetler ve Sovyet rejimi aleyhine her fırsatta kalemini kullanan Allahçı, Ruhçu, Dinci Peyami Safa.
Peyami Safa’nın kendi deyiminden de anlaşıldığı üzere sol üzerine yazı yazan tüm isimleri kendisine düşman ilan etmiştir . Bunlardan bazıları Sabahattin Ali, Yunus Nadi, Nurullah Ataç gibi tanınmış isimlerken Sait Faik’e karşı ayrı bir kin ve düşmanlık beslemiştir.
Peyami Safa – Said Faik Düşmanlığı
Peyami Safa , Said Faik’e karşı ilk başlarda olumlu bir tutuma sahipken Said Faik’in yazmış olduğu Çelme hikayesi aralarının nefret derecesinde açılmasına sebep olmuştur. Aslında Said Faik’in Çelme hikayesi her alanda başına bela olmuştur. Çelme hikayesi nedeniyle mahkemelere düşen Said Faik’in bu esnada annesi yaralanmış, başı bir süre ağrımıştır. Yaşar Nabi , ona destek olmak için mücadele verince de Peyami Safa,onu Marksistlerin arkasına sığınmakla suçlamıştır. Peyami Safa, Said Faik’e karşı o kadar kin beslemiştir ki o öldükten sonra da onu eleştirmekten geri durmamıştır.
Peyami Safa Sözleri
Peyami Safa her ne kadar romancılığıyla tanınsa da söylemiş olduğu özlü sözleri ile de oldukça başarılı biri olmuştur . Bunlardan bazıları şu şekildedir:
- Yaşlanarak değil , yaşayarak tecrübe kazanılır. Zaman insanları değil , armutları olgunlaştırır.
- Halbuki mesele çok basit : İnsan hastalanır ve ölür !
- Aptallar bütün hayatları boyunca akıllı insanlarla gezseler bile gerçekleri öğrenemezler. Hiç kaşık çorbanın lezzetini alabilir mi ?
- Belki de canımızı sıkacak bir şey olmadığı için canımız sıkılıyor.
- Aşk mücadelesi içinde olma , mücadele aşkı içinde ol.
Peyami Safa Eserleri
Peyami Safa Romanları :
Gençliğimiz, Şimşek, Sözde Kızlar, Mahşer, Bir Akşamdı, Süngülerin Gölgesinde,Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü, Canan, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Fatih-Harbiye, Atilla, Bir Tereddüdün Romanı, Matmazel Noralya’nın Koltuğu, Yalnızız, Biz İnsanlar
Peyami Safa Öyküleri :
Peyami Safa’nın hikayelerini Halil Açıkgöz , Hikayeler adıyla onun vefatından sonra derlemiştir.
Peyami Safa Tiyatro :
Gün Doğuyor
Peyami Safa İnceleme / Derleme :
Türk İnkılabına Bakışlar, Büyük Avrupa Anketi, Felsefi Buhran, Millet ve İnsan, Mahutlar, Mistisizm, Nasyonalizm, Sosyalizm, Doğu-Batı Sentezi, Sanat-Edebiyat-Tenkit, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, Din-İnkılap-İrtica, Kadın-Aşk-Aile, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, Eğitim-Gençlik-Üniversite, 20. Asır-Avrupa ve Biz
Peyami Safa Ders Kitapları :
Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi, Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe, Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (IV Cilt), Yeni Talebe Mektupları, Büyük Mektup Numuneleri, Türk Grameri, Dil Bilgisi, Fransız Grameri, Türkçe İzahlı Fransız Grameri